Sosyal medya fenomenlerinin tartışmalara neden olan paylaşımları devam ediyor.
Sosyal medyanın iyi yer olduğu ama kötü kullanılması durumunda çeşitli sorunlara neden olduğu biliniyor.
Özellikle de hayvan haklarıyla ilgili ortaya çıkan durumlar tepki çekiyor.
Sabrina Low isimli bir fenomenin köpeği pembe renge boyaması vetüylerini kendi giydiği kıyafetle uyumlu hale getirmek için yaptığı iddiasıyla sosyal medya kullanıcıları arasında geniş yankı buldu.
22 yaşındaki fenomen, köpeğinin tüylerini pembe renge boyayarak bir fotoğraf serisi paylaştı ve bu durum, sosyal medya kullanıcıları tarafından yoğun eleştiriye maruz kaldı.
Kullanıcılar, boyanın evcil hayvanın sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini belirterek endişelerini ifade etti.
Low, kendini “Köpeğimin tüylerini kıyafetime uygun bir renge boyamak istedim. Onu modaya uygun bir görünüme kavuşturmak istedim. İnsanlar bana canavar ya da suçlu oldugumu söylediler, ancak o benim için bir oğul gibi ve yaptığım her şey onu da kapsıyor” şeklinde savundu.
Ancak, sosyal medya kullanıcıları, bu tür bir eylemin hayvanın refahını tehlikeye atabileceğini ve estetik kaygıların hayvan sağlığından daha önemli olmaması gerektiğini vurguladılar.
Bu olay, sosyal medya üzerindeki etkileşimlerin ve fenomenlerin eylemlerinin, hayvan hakları ve refahı konularında toplumsal bilinci nasıl etkileyebileceğine dair geniş çaplı bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Low, gelen tepkilere henüz bir yanıt vermemiş olsa da, konu hakkındaki tartışmalar devam ediyor ve sosyal medya kullanıcıları arasında farkındalık oluşturmaya devam ediyor.
IMPOSTER SENDROMU NEDİR?
Imposter Sendromu, bireylerin kendi başarılarını şansa bağlaması, yeteneklerini küçümsemesi ve zekalarını sorgulaması durumudur.
Bu, toplumda yaygın olarak görülen bir psikolojik sorundur ve genellikle duygusal dengesizlikle ilişkilendirilir.
Imposter Sendromu yaşayan kişiler, başarılarının rastlantısal olduğuna ve yeterli yeteneklere sahip olmadıklarına inanma eğilimindedirler.
IMPOSTER SENDROMUNUN BELİRTİLERİ ŞUNLARDIR:
– Yoğun çalışma sonucu tükenmişlik hissi
– Yetenek ve beceriler konusunda sürekli şüphe
– İş ortamında özgüven eksikliği
– Sahne korkusu veya topluluk önünde konuşma endişesi
– Kendini sürekli yetersiz hissetme ve başarısızlık korkusu
– Hayattaki olumlu gelişmeleri tesadüf olarak görmek
– Küçük hatalara karşı aşırı duyarlılık
– Başkalarının olumlu geri bildirimlerini abartılı bulmak
– Takım çalışmalarında başarısızlık endişesi ve bu durumlardan kaçınma
– Ulaşılamayacak standartlara ulaşma çabası ve her alanda mükemmeliyetçilik arzusu
